Svastika Sembolü (Gamalı Haç)

Svastika (Gamalı Haç)

Bu Simge sanıldığının aksine NAZİ Sembolü değil Svastika sembolüdür. Adolf Hitler bu simgeyi 1920'li yıllarda Alman İşçi Partisinin başına geçip ismini Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Olarak Değiştirmiş ve bu sembolü kullanmaya başlamıştır. Bu simge 1920'li yıllarda Hitlerin çizmiş olduğu bir sembol değildir, Bu tür işaretler, MÖ 10.000'in en eskisi. M.Ö., Akdeniz, Orta Asya ve Avrupa'da, daha nadiren Afrika ve Amerika'da bulundu.

İşaretin tek tip bir işlevi ve anlamı yoktur. Hinduizm , Jainizm ve Budizm'de gamalı haç bugün hala iyi şansın dini bir sembolü olarak kullanılmaktadır . Almanca'da gamalı haça benzeyen hanedan bir işarete 18. yüzyıldan beri " gamalı haç " denir. 

Girit'teki Minos kültürü ( yaklaşık MÖ 2600'den itibaren), bazıları tek gamalı haçla boyanmış vazolar bıraktı. Geometrik döneme ait Yunan vazo resmi bu süslemeyi sürdürmüştür. Sol ve sağ açılı gamalı haçlar burada meydana gelir. Gelişimdeki menderes düzenine yakındırlar. Her iki süs de muhtemelen, örneğin bitki dünyasından doğal formların soyut görüntüleridir. Gamalı haçlar, Apulia'nın kısmen Yunan etkisindeki yerel sanatında MÖ 7. ila 5. yüzyıllar arasında yaygındır. Ayrıca İskender'in zamanından beri askerlerin miğferlerinde de görülmüşlerdir .

1870'den itibaren Alman arkeolog Heinrich Schliemann , Hissarlık Tepesi'nde ( Truva , Türkiye) çanak çömlek, el iğleri ve pişmiş toprak gibi gündelik nesneler üzerinde gamalı haçlar buldu . Onların atıf ve tarihleme tartışmalıdır. (düzenlendi)

Bu Gördüğünüz sembol ise ortalam 800-1000 yıllık bir semboldür. Sivas’ın Hafik ilçesinde eski çeşme kitabelerinde yer alan damgalar dikkat çekiyor. 

Bir çok kaynak bu simgenin kadim Türk topluluklarında oz tamgası adıyla kullanılan ‘kader çarkı’ simgesi olduğunu ortaya koydu. Tarihçiler arasındaki genel kanaat, Türk damgası olan bu sembolün, ölüm sonrası hayata geçişi, metamorfozu ifade ettiği yönünde. Türk yurtlarında sıkça karşılaşılan bu damga, Türk-İslam yaşantısında ve kültüründe önemli bir yere sahip olan Ahmet Yesevi’nin türbesinin duvarlarında da bulunuyor.